2016 Yılında İlke Coşkuner Güngör ile birlikte açtığımız sergimizin adı.Prof.Dr.Şefik Güngör ve Nedret Özdayı’nın da proje danışmanları olduğu bir yıllık çalışmaydı. Fotoğraf gösterisi olarak da düzenlemesi yapılan Distopya’nın video çekimleri de Prof.Dr.Şefik Güngör’e ait.
Sergi girişinde aşağıdaki öngörümüz yer almaktaydı:“ İnsanlık bir yandan ideal bir toplum ve ütopik bir dünya yaratma hayalleri kurarken diğer yandan kendi distopyasını yarattığının çoğu zaman farkında olmuyor. Her türlü “gelişme”, beraberinde büyük bir yıkım tehlikesini de getiriyor. Beton şehirlerimizin mezarlarımıza dönüşmesi ve dünyanın yeniden gerçek sahiplerinin eline geçmesi çok uzak bir ihtimal değildir ”.
Aradan çok değil, daha 4 yıl bile geçmeden Corona/Covid19 olgusuyla tüm dünya karşı karşıya kaldı.Sanatın herhangi bir dalıyla ilgilenen nsanlar yaptıkları çalışmalarla, ürettikleriyle, yaşadığı çağın tanığı olabiliyorlar. Aynı zamanda öngörüleriyle olası değişim, dönüşüm ve tehlikelere de işaret edebiliyorlar.
“Yaklaş Dokun Hisset” isimli sergimin açıklamasında ise şunları yazmışım:“ Bilimin şu anki verilerine göre, yalnızca yer küremizde yaşam olduğu varsayılmakta. Biz insanların ve diğer tüm canlıların, onları üzerinde, içinde barındıran hava, su, toprak gibi vazgeçilemez varlıkların varoluşunun devamı ancak birlikte mümkündür. Dünyamız, hızlı nüfus artışı,rant, çıkar uğruna, değişime, bozulmaya ve giderek yaşanması çok güç hale gelecek bir kaos, bir distopik ortama doğru hızla sürüklenmekte. Tüm dünyada olduğu gibi, Ülkemizde de durum farklı değil. Unutulmamalıdır ki, biz insanların bu doğada yaşam hakkı, diğer canlılardan daha fazla değildir. Aksini düşünmek, en başta kendi türümüze, dolayısıyla da birlikte yaşamakta olduğumuz diğer canlıların yaşam hakkına ihanet etmek demektir. Onlar olmadan, taşı toprağı olmadan bu dünya bizi sonunda reddedecektir ”.. Vahşi yaşam dediğimiz varoluş biçimine öylesine tecavüz ettik ki, yaşam alanları daralan canlı türleriyle olağan dışı temasımız arttı; belki de bu nedenle bu virüslerle karşılaşmamız, tanışmak zorunda kalmamız, olasılık hesaplarına göre söz konusu oldu. Tabii bu kesin bir bilimsel veri değil ama olası bir yaklaşım.